Köpekte davranış bozukluklarının yeğane sebebinin hayvan sahibi olduğunu savunanlar çoktur , ancak ben bu görüşe bir çok uzmanın da savunduğu gibi katılmıyorum . Elbette , daha sonra ki makalelerimizde değineceğimiz gibi , sahibi çok önemli bir etkendir ; ancak bütün dikkatlere ve doğru eğitime rağmen , yine de köpekte davranış bozukluğu ortaya çıkabilir . Örneğin ; doğum esnasında , yavrunun çeşitli sebeplerle nefes almasındaki gecikme nedeniyle beynin oksijensiz kalması ya da doğumdan sonra oluşan çeşitli bedensel bozukluklar bile böyle bir duruma yol açabilir . Bazen de , hiçbir bedensel bozukluğa bağlı olmaksızın , köpekte bizim kontrolümüz dışında gelişen yaşantı ve deneyimler , davranış bozukluklarına neden olabilir . Bu son söylediğimizin sebebi , çevredeki sayısız uyarana karşı , köpeğimizin biz farkında olmadan koşullanmasıdır . Sonuçta köpekte , bu uyarana tepki olarak bazı davranışlar ortaya çıkmaya başlar ve gittikçe yerleşir . Görüldüğü gibi , bu örneklerin hiçbirisi köpek sahibinin hatalarından kaynaklanmamaktadır . Örnek olarak aşağıdaki olay incelenebilir .
Köpek evini ve sahiplerini korumada aşırı temkinli . Örneğin evde iken ya da dışarıda gezdirilirken bir çok kimseye herhangi bir neden olmaksızın hırlamak , diş göstermek gibi davranış sergiliyor . Yanından biri geçerse kızıyor , ani hareketlere sinirleniyor . Özellikle yabancı insanlara karşı son derece asabi ama köpek sahipleri ve köpekler ile hiçbir sorunu yok . Böyle bir vakayı geçmişe dönük incelenip irdelendiğinde bu davranış modelinin köpeğin yaşam döngüsünde bir dönemden sonra başladığı ifade ediliyor. Bu davranış modelinden öncesinde aynı köpek sokakda kendi başına tasmasız gezen insanlar ile iletişimi kuvvetli kendi başına oynayıp gelen bir köpek . Tam bu davranışların başlamasından hemen öncesinde bir gün eve perişan ve dayak yemişcesine dagınık halde geldiği ifade ediliyor . Bu bilgi üzerine bu köpekdeki bu davranış bozukluğunun büyük ihtimal ile son sokak gezisinde insan veya insanlarca kötü bir davranış , dayak ve benzeri bir travmatik olay sonrasında ” Yabancılara Yönelik Korku Saldırğanlıgı ” olabilecegi kararı verilebilir .
Bu örnekte de görüldüğü gibi bu sorun köpek sahibinin doğrudan bir hatasından kaynaklanmamıştır . Bir çok köpek sahibi saldırğanlık sorunlarına karşın köpeklerini kısırlaştırma yoluna saparlar . Bunun tartışılabilir bir yöntem olduğu br gerçektir . Korku saldırganlığı gibi bazı saldırganlık sorunlarında kısırlaştırma , durumu daha da şiddetlendirir . Oysa , kısırlaştırmanın işe yarayıp yaramayacağı , hekim tarafından test edilebilir .